- Bu etkinlik geçti.
Sunum: Anadolu’nun Geç Kuvaterner Biyocoğrafyası: Niş Modellemesi ve Filocoğrafya Yaklaşımlarıyla / Doç. Dr. Hakan GÜR
11 Mayıs 2018 @ 17:00 - 19:00
Etkinlik Navigasyon
Büyük kıtasal buz tabakaları, Kuzey Yarımküre’de Kuvaterner boyunca birçok kez ilerlemiş ve geri çekilmiştir. Büyük kıtasal buz tabakalarının ilerlediği dönemler buzul dönemler, geri çekildiği dönemler ise buzullararası dönemler olarak bilinmektedir. Buzul buzullararası döngülere eşlik eden iklim değişiklikleri, türlerin yer değiştirmesine, değişen çevresel koşullara uyum sağlamasına veya yok olmasına neden olur. Coğrafi dağılım değişiklikleri, türlerin bu iklim değişikliklerine verdiği en çarpıcı ve en iyi belgelenmiş cevaplardır. Örneğin, ılıman kuşak ve dağ türleri, Son Buzul Maksimum’dan günümüze coğrafi dağılımlarını sırasıyla yüksek enlemlere ve rakımlara doğru değiştirmiştir. Bu coğrafi dağılım değişiklikleri, genetik çeşitliliğin sığınak alanlarda yüksek, bu sığınak alanlardan son zamanlarda kolonize edilen bölgelerde ise düşük olması ile sonuçlanmıştır. Türlerin Geç Kuvaterner buzul buzullararası döngülerine eşlik eden küresel iklim değişikliklerine nasıl cevap verdiğini anlamak için, ekolojik niş modellemesi, son zamanlarda biyocoğrafi çalışmalarda moleküler filocoğrafya ile birlikte yaygın olarak kullanılmaktadır. Ekolojik niş modellemesi, tür dağılım verisini çevresel veri ile ilişkilendirir ve geçmişte ve gelecekte iklimin neden olduğu/olacağı olası coğrafi dağılım değişikliklerini anlamak için kullanılabilir. Moleküler filocoğrafya ise, geçmişte ve günümüzde genetik çeşitliliğin alansal dağılımını anlamak için, türlerin coğrafi dağılımı boyunca örneklenen DNA sekanslarını kullanır. Anadolu, jeolojik olarak Alp-Himalaya orojenik kuşağında yer alır ve yüksek tür çeşitliliği ve endemizmi ile dünyadaki 36 biyoçeşitlilik sıcak noktasının üçünün karşılaştığı ve etkileştiği biyocoğrafi olarak ilginç, ancak çok iyi anlaşılmamış bir bölgedir. Ekolojik niş modellemesi, moleküler filocoğrafya ile birlikte, Anadolu’da yaşayan türlerin Kuvaterner dinamiklerini/evrimsel tarihini ve böylece Anadolu’nun biyocoğrafyasını anlamamıza katkı sağlayacaktır. Bu konuşmada, örnek çalışmalar üzerinden Anadolu’nun Geç Kuvaterner biyocoğrafyası ve gelecek perspektifleri tartışılmıştır.