Liman Tepe ve Çeşme-Bağlararası Yerleşimlerinde Ele Geçen Sucul Canlılara Ait Kalıntılardan Antik DNA Elde Edilmesi, Moleküler Evrimsel Analizi ve Bu Bölgelerin Uzak Kültür Bölgeleri ile Ilişkileri

Hasan Hüseyin Atar

Arkeolojik alanlardan elde edilecek fosil mitokondriyal DNA’sının analizi insan örnekleri üzerinde yoğunlaştığından, diğer omurgalılar, bitkiler ve prokaryotlar üzerinde gerçekleştirilen çalışma sayısı çok sınırlıdır. Hayvan kemiklerinden elde edilen antik DNA üzerinde gerçekleştirilecek çalışmalar bu türlerin evcilleştirilme kökenleri, çeşitlilikleri ve evrimleri hakkında çok önemli bilgilere ulaşmamızı sağlamaktadır. Bu tür çalışmalar özellikle birbirlerine çok yakın olan, osteomorfolojik veya osteometrik karakterler kullanılarak tanımlanmasına imkân olmayan türler için daha da önem taşımaktadır.
Özellikle kıyı yerleşimlerinde ele geçen sucul canlılara ait kalıntılar, ait oldukları dönemlerin besin ekonomileri kapsamında önemli bir yere sahiptir. Kıyı veya açık deniz balıkçılık faaliyetleri sonucunda yerleşim alanlarına getirilen bu malzemeler tüketildikten sonra kemikleri veya kabukları çöpe veya sokağa atılmaktaydı. Arkeolojik çalışmalar sırasında ele geçen bu malzemelerin yerleşimde ele geçen tüm diğer arkeolojik verilerle bir bütün olarak değerlendirilmesi, bunların yorumlanmasına ve ait oldukları dönemin çeşitli bilinmezlerine ışık tutabilmektedir.
Üniversitemiz adına Ege kıyılarında Liman Tepe ve Çeşme – Bağlararası’nda gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar, M.Ö. 5. Bin ortalarından Klasik Çağlara kadar uzanan bir kültürel süreci incelemektedir. Kıyıda yer almaları nedeniyle birer liman kenti olan bu yerleşimler, binlerce yıl boyunca deniz aşırı bağlantılar içerisinde bulunmuş ve Ege ile Akdeniz kıyılarında yer alan birçok yerleşim yeri ve farklı kültür ile ticari ilişkiler kurmuştur. Gerçekleştirmeyi planladığımız proje kapsamında, Liman Tepe ve Çeşme – Bağlararası yerleşimlerinde farklı dönemlere ait ele geçen sucul canlılara ait kalıntılar üzerinde moleküler analizler gerçekleştirilecek ve bu yerleşimlerin uzak kültür bölgeleri ile olan ilişkilerine farklı bir bilimsel yaklaşımla açıklık getirilmeye çalışılacaktır.